Şahin Uçar / Yılmaz Öztuna-türk Musikisi Ansiklopedisi Şahin Uçar Maddesi

Şahin Uçar / Yılmaz Öztuna-türk Musikisi Ansiklopedisi Şahin Uçar Maddesi

A'râf
Submitted by Anonymous on Sun, 02/09/2007 - 13:23.
Vaktâ ki kadem bastı bu dünyâ üzre âdem
Her lahza geçen ânı unutmakta dem-â-dem

Bir nağme ki her dem değişir kalbi zamânın
Efsûs geçen günleri kalbim unutursun
Yâdında kalır belki şiir kalb-i zamânın

Yâdında kalır belki şiir söylediğim gün
Efsûnu geçen demlere kalbim gibi hem-dem
Bir tortu kalır gerçi kadehinde bu ömrün

Son şarkısı aşkın ve şarâbın unutulsun
Ben şîşeyi çaldım taşa... kalbim de kırılsın
Hâtırda bu tortû bu kırık câm ile kalsın

Her lahza dem-â-dem unutur kalbi: zaman bu
Kaybettiği Cennet'te geçen günlere dönmez
Bir ân-ı tahattur idi: A'râf... Unutuldu...

Her lahza geçen ânı hatırlar da dem-â-dem
Hayfâ ki kadem bastı bu dünyâ üzre âdem.

Şeydâ Dîvânı'ndan bir Gazel
Submitted by Anonymous on Sun, 06/08/2006 - 15:47.
kâmet-i dildâr aceb tûbâ mıdır
ol hırâmân serv-kâd cânâ mıdır

tâ ezelden rû-nümâ peymânede
gördüğüm hüsn ol gül-i ra'nâ mıdır

bilmezem dünyâ vü mâ-fîhâ nedir
lâ mıdır illâ mıdır leylâ mıdır

ser-hoşam döndükçe dünyâ bâşıma
dil kıyâm etmekde bi-pervâ mıdır

yâ niçün dönmektedir çarh-i ezel
âşık-ı zârın gibi şeydâ mıdır

» 's blog
MUVAŞŞAH
Submitted by sahinucar on Wed, 02/08/2006 - 14:41.
Ganni li ve huz aynayi
(şarkı söyle bana ve al gözlerimi)
Ümmü Külsüm'ün söylediği bir şarkıdan

Çaresiz ve yalnızca yenmek için zamânı
Bu gece bir kahvede şiirler yazıyorum:
Şu yağmurlu gecede sigara dumanından
Zamanı süzüyorum: zamanın her ânından
Çıkıyor bir kafiye-bir hayal ormanından

Sisli bir orman gibi sigaramın dumanı
Bu ormana mısralar yazıyor... bozuyorum

Çaresiz ve yalnızca aşmak için zamanı
Zamanın kemirdiği beynimi kazıyorum
Yazdığım her mısra bir ızdırab armağanı
Dalıp bir an ru'yâya; alıp inci, mercanı
Ben dumanlar üstüne desenler çiziyorum
Ve birden duyuyorum bir Endülüs nağmesi
Bir “muvaşşah” söylüyor çöller aşan nefesi
Gannî yâ Ümmü Külsüm! Kayıp zamanın sesi

Rüyalar görüyorum: Cihanı asumanı,
Dolduran çığlıkları tesbîhe diziyorum...
Endülüs'te bir zaman, Elhamrâ konağında
O Arslanlı Havuz'da, Fıskiyeler Çağında
Billur şavkı câriye kızların yanağında

Muvaşşah söylenirdi, sevmek için her ânı
Onları hatırlıyor-zamâna kızıyorum.
Yaşadığı zamanı beğenen şâir olmaz
Geçen gün âh, geçmiştir-gelecek belli olmaz
Yalnız bu ân senindir; o da sana yâr olmaz

Şiirle aşamazsam ben bu yeri, bu ânı
O kayıp cennetleri ya niçin yazıyorum?

» read more | 's blog
Robert FROST'tan bir şiir tercümesi ve--- Kar Çiçeği Açarken
Submitted by sahinucar on Mon, 03/07/2006 - 12:46. blog
“Nature's first green is gold
her hardest hue to hold
her early leaf is a flower
but only so an hour
then leaf subsides to leaf
so Eden sank to grief
so dawn goes down to day
nothing gold can stay”

Tabiatın ilk filizi altındır
en az süren renk tonu da o tondur
ilk sürgünü bir çiçektir ki ancak

» read more | sahinucar's blog
eviç şarkı, 1973
Submitted by sahinucar on Mon, 03/07/2006 - 02:11.

Çal, söyle gönül,

nağmelerin mest-i müdâm et

Âvâre gönül şarkını çal, söyle, devâm et

Çal, söyle gönül, dem bu demdir, dem bu dem

Âvâre gönül şarkını çal, söyle, devâm et!

"unutulsa bile bütün şarkılar

kalır mı yankınız, ey hatıralar?"

Tarihçiden uyarı

Taha Akyol

Değerli hocam Prof. Halil İnalcık telefon etti, "Sabahlara kadar uyuyamıyorum" diyerek, etnik milliyetçiliğe ilişkin endişelerini anlattı. Kamuoyuna iletmem için bir metin kaleme aldığını söyledi. Bugün sütunumu muhterem hocam Halil İnalcık'a bırakıyorum:

TÜRKİYE'YE karşı 19. yüzyıl Batı parçalama politikası aynen devam etmektedir. 19. yüzyılda Osmanlı devletini parçalama süreci şöyle işlemekte idi:

» read more | sahinucar's blog
Tarihçi Halil İnalcık Hoca da Uyarıyor...
Submitted by sahinucar on Fri, 02/11/2007 - 14:53.
Halil İnalcık hocamız da benim gibi, gelişmekte olan siyasi hadiselerden rahatsız olarak düşüncelerini kısaca, Taha Akyol'un sütunu aracılığı ile halkımıza iletmiş. Halil Bey dahi, Batı'nın bize karşı sergilediği oyunu teşhis etmek hususunda tamamen benim gibi düşünüyor: Tabii benim gibi, Batı Dünyası'nın bu oyunlarına karşı, "işbu Batı dünyası ile ittifaktan artık vazgeçmeliyiz" diyecek kadar ileri gitmemiş. Ama bence, aydınlarımız ve devlet istese de istemese de, bu sözde ittifakı artık sürdüremeyiz. "Tarihi Hadiseler Nehri" bizi bu ittifaktan tamamen ayrılıp "yeni bir dünya kurulacağı ve Türkiye'nin de o dünyada yerini bulacağı" bir istikamete sevketmektedir. Zira geçmiş tarihimiz bugüne de iştirak ediyor. Bizim Anadolu'daki 1000 yıllık tarihimiz boyunca, sadece 40 yıl, 1951-1991 arasında, yani Nato'ya girdikten Sovyetler dağılıncaya kadar Batı ile beraber hareket ettiğimizi ve Bu Batı Dünyasının bizi halen benimsemediğini ve komünizm tehlikesi bertaraf edildiğine göre, artık bize ihtiyacı da kalmadığını düşünerek; bizi parçalamaya uğraştığını artık görelim. Eğer benim ikazlarım dikkate alınmaz ise, önümüzdeki bir kaç yıl içinde Türkiye iç savaşa sürüklenir ve Halil Hoca'nın da dediği gibi uluslararası müdahele ile bir kaç parçaya bölünür. Daha da kötüsü bu topraklar kan selleriyle yıkanır.

» read more | sahinucar's blog
ABD, PKK, IRAK, ERMENİ MESELESİ ve Dünyamızın Geleceği Hakkında- 2 PSEUDOMORPHOSE: SAHTE BİÇİM/ GLOBAL PAZAR
Submitted by sahinucar on Sun, 14/10/2007 - 20:24.
Bir "Enformatik Câhiliye" çağında, transistörlerin istilâ ettiği ve kimse farkına varmadan fethettiği bir dünyada yaşıyoruz. Hz. İsa, "gözlerinin önündekini tanı, görmediğin de sana ilham olunacaktır" demişti. Bugün dünyada, tabir caizse bir doktriner cehalet var. Yani insanların beyinleri yıkanmak, indoktrine edilmek, sözüm ona çağdaş hayat doktrini aşılanmak suretiyle meydana getirilmiş bir cehalet... Şuurdan ve faaliyetten mahrum edilip, saatlerce TV seyreden bir "aptal emekliler cemiyeti", bir "seyirciler ırkı" haline geldik. Televizyon çıkalı "vizyon" yok oldu. "Bir yerde vizyon (dünya görüşü) yoksa, halk mahvolmaya mahkumdur" derler. Şahin Uçar'ın "Radyo ve TV" yazısından. (Bkz:Kültür,Teknoloji ve Sanat Yazıları)

2. SAHTE BİÇİM (Pseudomorphosis) : Global Serbest Pazar

» read more | sahinucar's blog
DÜNYÂ AHVÂLİ VE TÜRKİYE
Submitted by Anonymous on Thu, 11/10/2007 - 02:18.
Bugünkü Dünyanın ve Türkiyenin gidişâtı hakkındaki sözlerime bir metamorfoz hikayesi ile başlamak istiyorum; çünkü içinde yaşadığımız zamanda "insanlığın belki de bir metamorfoz sayılabilecek ölçüde hızlı ve büyük değişiklikler" yaşadığına inandıracak hadiselerle karşılaşmakta olduğumuzu düşündüren sebepler var. Galiba bir belgesel programında izledim; ya da bir yerde okudum. Adamın biri kozasından çıkmaya çalışan bir kelebek görmüş. Kelebek kozayı delip çıkmak için bir hayli zorlanıyormuş. Adamcağız, kelebek içinden kolay çıksın diye makasla kozanın ucunu keserek, bir delik açmış.

» read more | 's blog
ABD, PKK, IRAK, ERMENİ MESELESİ ve Dünyamızın Geleceği Hakkında-1
Submitted by Anonymous on Tue, 09/10/2007 - 21:40. blog
1.

Bundan dört yıl önce Irak işgali başlarken, Türkiye, Amerikan Ordusu'nun Irak'ı işgal etmesine yardımcı olabilmek için, TBMM'de malum "Tezkere"yi oylamaya hazırlanıyordu... Bu mesele ile ilgili görüşlerimi, “tezkere”nin oylanmasından tam bir gün önce, Yeni Şafak Gazetesi ile "Amerika Dünyayı Kaosa Sürüklüyor" başlıklı bir röportaj yaparak ifade etmiştim. Maalesef o zaman tahmin ettiğim felaketler gerçekleşti ve Türkiye de bundan nasibini aldı; korkunç terör Irak'ta da, Türkiye'de de devam ediyor...

.

Şahin Uçar / Yılmaz Öztuna-türk Musikisi Ansiklopedisi Şahin Uçar Maddesi

UÇAR [Şahin] (12.2.1949) Tarih bilgini, şair ve Müzisyen. Sivas'ta Acıyurt'ta doğdu. Karapapak asıllıdır. Aileden ve çocukluğunu geçirdiği yerlerde Arapça ve Farsça öğrendi. İstanbul Üniversitesi tarih bölümünü bitirdi. Sivas'ta öğretmen (1973-76) olup sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne geçti. 1980'de Amerika'da Princeton Üniversitesinde yüksek ihtisas ve doktora yapıp (1983) Selçuk Üniversitesi'ne geçti, doçent (1989), profesör (1993) oldu. Niğde Üniversitesi'nde dekanlık ve rektör vekilliği yapıp emekliliğini istedi. Avrupa ve ABD'nde araştırmalarda bulundu. 2001 eylülünde İstanbul'da İslam Ansiklopedisi'ni de çıkaran Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi başkanı oldu. Türkiye'de tarih felsefesi branşının tek profesörüdür. Bu konuda, Emevi-Abbasi dönemi İslam tarihi konusunda Türkçe ve İngilizce kitapları olan seçkin bir fikir ve ilim adamıdır. Latince de bilen az sayıdaki tarihçilerimizdendir. Şeyda mahlası ile divan şiiri üslubunda şiirler yazdı. Türk edebiyatında divan sahibi son şairdir. Hattat ve müzehhibdir. Kemal Batanay'ın öğrencisidir. Tanbur çalmış, ney üflemiştir (kendisinden alınan bilgiler; notaları; Türk Edebiyatı Ans., madde Uçar; Öztuna, Türkiye Gaz., 9.2001). Besteleri:

1) Bestenigar Ağır Aksak Semai (Gönlümüzün hoşça bir elhanı var, belirtilmeyen bütün parçaların güfteleri bestekarındır), 2) Bestenigar Yürük Semai (Gülüm şöyle, gülüm böyle demekdir yare mu'tadım, Nedim); 3) Bestenigar Sofyan İlahi (Yar ü var Allahü Ekber), 4) Hüzzam Sofyan İlahi (Hak bir gönül verdi bana, Yunus), 5) Hüzzam Sofyan İlahi (Çıkdım erik dalına, Yunus), 6) Neva Nim Sofyan Nefes (Bilmek istersen seni, Hacı Bayram Veli); Şarkılar: 7) Acem-Aşiran Curcuna (Unuttuğum yıllar nerde o dünya?), 8) Evc Curcuna (Çal söyle güzel nağmelerin mest-i müdam et), 9) Evc Yürük Semai Azeri üslubunda Türkü (Hangi yerde vurdular o maralı?), 10) Hüseyni Sofyan (Ey afet-i devran sana hayran olayım ben), 11) Hüseyni Sofyan Türkü (Ilgıt ılglt esen seher yelleri, Karacaoğlan), 12) Hüseyni Yürük Semai Türkü (Ay bala beri gel beri), 13) Muhayyer Sofyan (Aceb ol dilber-i rana), 14) Nihavend Sofyan Çocuk Şarkısı (Güneşin battığı anda), 15) Rast Düyek güftesiz Mehter Marşı, 16) Rast curcuna (Gisusuna can mübtela), 17) Rast Yürük Semai (Sleep my love), 18) Segah Yürük Semai Çocuk Şarkısı (El ele çocuklar), 19) Segah Türk Aksağı (Sırma saçlarına bağlıdır gönlüm). ilk parçasını 19.9.1971 'de, sonrakileri 1972 ve 1973 yıllarında bestelemiş, sonra bırakmıştır.

.