MUSTAFA KEMAL, SOVYET RUSYA VE ERZURUM

MUSTAFA KEMAL, SOVYET RUSYA VE ERZURUM
Mustafa Çetin Baydar

Aydınlık Gazetesi'nin 5 Kasım 2000 tarihli nüshasında Türk İstiklal Harbi ile ilgili enteresan bir belge yayınlandı.
Belge İhtilal Rusyası diplomatı Upmal Angorski'nin Erzurum'da Kazım Karabekir, Ankara'da Mustafa Kemal'le yaptığı pazarlıklar ve temaslar konusunda Komünist enternasyonal Yürütme Kuruluna verdiği raporları içeriyor.
1920 Eylülünde Erzurum'a gelen Sefaret heyeti ve onun başında bulunan Upmal Angorski hakkında Kazım Karabekir'in İstiklal Harbimiz adlı eserinde şu bilgileri buluyoruz:
Gelen Rus heyeti bir sefaret heyeti değil, memleketimizde teşkilat ve inkılabat ile memleketin idaresini daruhte etmeye gelen bir heyet manzarası göstermektedir.(...) Bolşevik Sefaretinin başkatibi Upmal ile ateşemiliteri Bakıroğlu ile yapılan mülakatda beyan ettikleri fikirlerle, tarafımızdan Celalettin Arif Bey'in bulunduğu mülakatlarda idare edilen beyanımız bera-yı malumat arz olunur. Upmal'ın mütalası:Sovyet hükümetinin prensibi yardım isteyen zahmetkeş halka muavenettir. Bunun için Türkiye Fıkara-yı Halkına da muavenet zaruridir. Hususiyle Sovyet Hükümeti emperyalistlerle hâl-i harpte olduğundan ve galabemizin temini için Türkiye ve diğer islam hükümetleriyle ittifak etmesi de lazımdır. Eğer Türkiye atide yine Sultan hükümetinin tegallübüne düşmeyeceği ve bu köhne idare halka açıkça anlatılsa ve bilhassa iktisadi siyaseti ilan edilse hem emperyalist tahakkümden kurtulursunuz hem de mütekabil ihtimal daha esaslı olur. Bugün halen halka padişahınızı esaretten kurtaracak yine başınıza geçireceğinizi söylüyorsunuz. Biz dahi bu Sultan Hükümeti'nin ne olacağını bilmiyoruz. Eğer Türkiye'nin bu günkü halk hükümeti ahaliye propaganda yapmayı muvafık bulmuyorsa bir Türkiye Komünist Fırkası'nın aleni çalışmasına müsaade etmelidir. Ta ki, Rus Sovyet hükümeti de görsün ki Türkiye'de emperyalist hükümeti aleyhine çalışıyor.(..)

Karabekir'in ilk teşhisi koyduğu Sovyet Heyeti Erzurum'dan sonra görev yeri olan Ankara'ya gider. Upmal'ın burada Mustafa Kemal'le 8 Ekim 1920, 1 Ocak 1921 ve nihayet TKP lideri Mustafa Suphi'nın Trabzon açıklarında öldürüldüğü tarihten birkaç gün önce yani 24 Ocak 1921 günü olmak üzere üç görüşme yaptığı Moskova'ya verdiği raporlardan anlaşılıyor.

Upmal Mustafa Kemal'i Türkiye'nin bir an önce Antiemperyalist ve Bolşevik kimliğini açıklaması için zorlamakta, Mustafa Kemal buna apolitik bir davranış olur gerekçesiyle karşı çıkmaktadır. Mustafa Kemal Rus desteğini kaybetmemek için hakikatte Ankara'daki hareketin Komünist felsefeye yakın bir hareket olduğunu bunu şimdilik gizlemenin başarı için şart olduğunu Upmal'a karşı ısrarla savunmaktadır. Mustafa Kemal güvendiği arkadaşlarına kurdurduğu Komünist Partisi vasıtasıyla komünizmi bir devlet işi olarak görmekte, Bolşevik esaslarıyla da olsa kimsenin Türkiye'ye müdahale etmesini istemediğini diplomatik bir lisanla Upmal'a söylediğini bu zatın gün ışığına çıkan raporundan öğreniyoruz. Raporda Erzurum'u da içine alan şu diyaloglar yazımızın asıl konusunu teşkil ediyor.

Upmal: Söylemek zor. Komünizmin genel ilkeleriyle az alakalı bir örgütlü TKP mi (Mustafa Kemalin kurdurduğu Sureta Komünist Parti'yi kastediyor. Ç.B) mümkün, halkçılarla birleşmiş gizli bir örgüt mü mümkün? (...) Komünist ideologların tutuklanmaları son gerici durumu gözler önüne seriyor. Bütün ülkelerde aynı gerici tepkileri görüyoruz; geçici bir durumdur. Sadece bir hususu ifade etmek isterim ki Moskova'ya vardığımda Anadolu'daki durum konusunda rapor sunmak zorundayım. Umarım o zamana kadar gerici ve baskıcı durum sona erer(*)
Mustafa Kemal: Burada kimseyi komünist olduğundan dolayı tutuklamıyorlar. Tüm tutuklamalar diğer suçlardan dolayı gerçekleştirilmiştir. Türkiye'de gericilik yoktur. Sadece bazı kişileri yönlendirerek, mücadelemiz açısından çok önemli olan fikir birliğimizi bozmaya çalışıyorlar. Bu hususun çok iyi anlaşılması gerekir